Küresel Piyasalar Haftaya Nasıl Başladı?

04 Kasım 2025 — Ekonomi365 Haber Merkezi

Küresel finans piyasaları haftanın ilk işlem gününe temkinli ve yön arayışı içinde girdi. Fed’in faiz patikasına ilişkin beklentiler yeniden şekillenirken, ABD ve Avrupa’dan gelecek kritik makroekonomik veriler, haftanın geri kalanına damga vuracak gibi görünüyor. Asya tarafında ise büyüme endişeleri ve politika belirsizlikleri fiyatlamaları baskılamaya devam etti.

Haftaya başlarken küresel yatırımcılar “bekle-gör” stratejisine yönelirken, dolar endeksi dar bantta hareket ediyor, riskli varlıklarda seçici pozisyonlanma öne çıkıyor. Borsalarda karışık açılışların yaşanması, ekonomik görünümde belirsizliğin sürdüğüne işaret ediyor.

Fed Beklentileri Yeniden Konuşuluyor

Fed Başkanı Jerome Powell’ın geçen hafta yaptığı açıklamalar, güçlü istihdam piyasasının faiz indirimlerini geciktirebileceği yönünde okununca, piyasalar 2025 Aralık ayı için öngördüğü indirim olasılığını %69’dan %58’e çekti. Bu durum riskli varlıklarda “temkinli fiyatlama”yı daha da belirginleştirdi.

Dolar endeksi (DXY) 104,2 seviyesinde yatay seyrederken, ABD 10 yıllık tahvil getirileri %3,98–4,04 bandında hareket ediyor. Analistler, bu hafta açıklanacak tarım dışı istihdam, ortalama saatlik kazançlar ve çekirdek PCE verilerinin piyasa yönü için kritik olacağını belirtiyor.

Wall Street: Yatırımcılar Veri Akışını Bekliyor

ABD borsaları haftaya karışık bir başlangıç yaptı. S&P 500 hafif ekside, Nasdaq ise teknoloji hisselerindeki alımlarla pozitif bölgede işlem gördü. Dow Jones endeksi ise yatay bir görünüm sergiledi.

Analistlere göre, dev teknoloji şirketlerinin bilanço performansları ile enflasyon beklentilerindeki değişim, endekslerde yönü belirleyici olacak. Özellikle yüksek değerleme çarpanlarına sahip teknoloji devleri, faiz beklentilerindeki her dalgalanmaya hassas tepki veriyor.

Avrupa Borsaları: Zayıf PMI Verileri Baskılıyor

Avrupa tarafında borsalar sınırlı yükselişlerle haftaya başlasa da Euro Bölgesi’nin zayıf PMI verileri, ekonomik toparlanmaya yönelik soru işaretlerini güçlendirdi. Almanya DAX endeksi güne hafif alıcılı başladı ancak enerji fiyatlarındaki oynaklık baskı oluşturmaya devam ediyor.

ECB üyelerinin açıklamalarında “faiz indirimi için erken” vurgusunun tekrar edilmesi, yatırımcıların risk iştahını sınırladı. Euro/dolar paritesi 1,08 seviyesinin hemen üzerinde dengelenmiş durumda.

Asya-Pasifik: Çin ve Japonya Belirsizlik Üretiyor

Asya piyasalarında yön kaybı sürüyor. Çin’de imalat PMI verilerinin beklentilerin altında kalması, ekonomideki ivme kaybını bir kez daha görünür kıldı. Hong Kong Hang Seng endeksi teknoloji hisselerindeki satışlarla %1,4 geriledi.

Japonya tarafında Nikkei endeksi günü yatay tamamlarken, BoJ’un olası faiz artışı ihtimali piyasada dalgalanmaya neden olmaya devam ediyor. Güney Kore ve Tayvan endekslerinde de zayıf bir görünüm hâkim.

Altın ve Petrol: Güvenli Liman Arayışı Sürüyor

Altın fiyatları, küresel risk algısının artırdığı güvenli liman talebiyle ons başına 2.330 dolar seviyesine yükseldi. Analistler, ABD verileri öncesi altındaki yukarı yönlü eğilimin sürebileceğini belirtiyor.

Petrol tarafında ise Orta Doğu’da devam eden jeopolitik riskler arz endişesi yaratmayı sürdürüyor. Brent petrol 85 dolar üzerinde tutunurken, OPEC+ toplantısından çıkabilecek yeni üretim kararları fiyatlamalar üzerinde etkili olabilir.

Kripto Piyasalarda Düşük Volatilite

Bitcoin 94.000 dolar bandında yatay seyrediyor. Ethereum ise 4.820–4.870 dolar aralığında işlem görüyor. ABD’de kripto regülasyonuna ilişkin belirsizliğin sürmesi, volatiliteyi baskılamış durumda.

Türkiye Piyasalarına Yansıma

Borsa İstanbul haftaya sakin bir açılışla başlarken, bankacılık ve holding hisselerinde bölgesel risklerden kaynaklanan seçici alımlar görüldü. Dolar/TL 34,72 seviyesinde işlem görürken, analistler kurda global dolar hareketlerinin belirleyici olacağını vurguluyor.

Sonuç: Piyasalar Yön Aramaya Devam Ediyor

Yeni haftada küresel piyasalarda tablo netleşmiş değil. Fed yönlendirmeleri, ABD makro verileri, Çin’den gelecek büyüme göstergeleri ve jeopolitik riskler, önümüzdeki günlerde fiyatlamaların yönünü belirleyecek.

Yatırımcıların odağındaki soru ise aynı: “Belirsizlik mi sürecek, yoksa piyasalar net bir hikâye mi bulacak?”